BİR SORU BİR CEVAP
Sivas’tan Ömer KAPICIOĞLU beyin soruları.
Sorduğunuz konuları sıra ile cevaplamadan önce şunu ifade edelim ki bu konular aslında sık sık sorulan konuların başında gelmektedir. Binaenaleyh halkımızın fıkhı ahkama bağlılık hassasiyetine sahip olduğu gibi aynı zamanda ciddi bir bilgilendirmeye de ihtiyacının olduğu zekât hususunda daha bariz kendini göstermektedir.
Siz de böyle bir güzelliği sorularınız ile çığır açtığınız için teşekkür ederim.
Bizleri takip eden kardeşlerimizi de uzun yazılarda boğmamak için sorularınıza muhtasar cevaplar ile devam etmek istiyorum.
BİRİNCİ SORUNUZ:
Satmak için aldığım ve halen depomda veya rafımda duran mallara zekât gerekir mi? Paraya henüz dönmemiş bu bekleyen bu mal varlığına zekât düşer mi? Bize düşmez diye öğrettiler. Nakit olursa zekât gerekir demişlerdi, böyle bir hüküm var mı?
CEVABI:
Aslî ihtiyaçların dışındaki her malın nisap miktarına ulaşması durumunda zekatının verilmesi zorunludur.
Bunların nakit paraya dönmesi diye bir şey kesinlikle mevzu bahis değildir.
Bir tüccar deposundaki veya tezgahındaki TİCARETİNİ YAPTIĞI HER ŞEYİN zekatını hesaplayıp vermek ile mükelleftir.
Nisap:
“Zekat verecek kişinin iki yüz dirhem veya yirmi miskal altına veya piyasada raiç olan nakitlerden onların değerine veya bunlardan birinin kıymetine ulaşan ticaret malına sahip olması demektir.”
(et-Teshilu’z-Zaruri Ala Mesaili’l-Kudurî, el-Halebî, Mülteka’l-Ebhur,)
Hulasa:
Zekat vermek ile mükellef bir kişi asli ihtiyaçların dışında 81 gram altın veya bunun değerinde bir mala veya ticaret malına sahip olursa bu kişinin sahip olduğu bu malların zekatını ödemesi kendisine farzdır.
Semure b. Cündüb Radıyallahu anh şöyle buyurmuştur:
“Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem bizlere BEY’ (SATMAK) İÇİN HAZIRLADIĞIMIZ HER ŞEYİN ZEKATINI VERMEMİZİ EMRETMİŞTİ.”
Ticaret mallarının nakit paraya dönmüş olması gerekmez. Ticaret için ayrılan her şeyin zekatının verilmesi farzdır.
Tuhfetu’l-Fukaha’da konu daha tafsili olarak şöyle husala edilmektedir:
Ticaret malı olan her şey ne olursu olsun ister taşınır mal olsun, ister taşınmaz akarlar olsun, ister tartılan ister ölçü ile ticareti yapılan veya bunların dışında herhangi birinden olsun altın veya gümüşten birinin belirtilen değerine ulaşmış ve NİSABA sahip olmanın üzerinden de bir yıl geçmiş ise zekat farz olur.
(bk. es-Semerkandî, A’lauddin, 539 h. Tuhfetu’l-Fukaha, c. 1. s.271.)
Selam ve dua ile.
Ömer Faruk AKKAYA
Kategori
Yazarlar
Populer Yazılar
Bu site Mentis Kibo tarafından tasarlanmıştır.